Kişiler, doğum ile beraber belirli bir sürece kadar gelişen bir hız ile yaşamlarına devam eder. Ancak bu gelişim sürecindeki hız yaşlılık ile birlikte geriye doğru bir düşüş ile devam eder.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 65-74 yaş arasını genç yaşlılık, 75-84 yaş arasını ileri yaşlılık, 85 yaş ve üzerini de çok ileri yaşlılık olarak tanımlamıştır.
Ortalama yaşam süresinin uzamasıyla beraber yaşlı nüfusunun oranı artmış ve bu dönemde kişilerde psikolojik rahatsızlıklar zamanla artış göstermiştir. Yaşlılık döneminde yaygın olarak görülen rahatsızlıklardan birisi depresyondur.
Depresyon; kişileri uzun süreli etkileyebilen, ilerleyici, tekrarlayabilen, uyku bozukluklarının eşlik edebildiği, kişinin kendini suçlu, değersiz, çaresiz hissetmesine neden olan kişiyi ölüme ya da intihara sürükleyebilen bir hastalıktır.
Depresyon normal yaşlanmanın bir parçası değil, tam tersine düşük yaşam kalitesi ve sosyal işlevsellikte zorluklar ile birlikte ortaya çıkar. Yapılan araştırmalarda yaşlı bireylerde depresyonun toplumda görülme sıklığı %2 ile 10 arasında değişmektedir. Yaşlı bakım merkezlerinde ise bu oranın %40 civarında olduğu bilinmektedir.
Geriatrik Depresyon Belirtileri Nelerdir?
- Mutsuzluk ve üzüntü hali (En az 2 hafta),
- Unutkanlık,
- Keyif aldığı şeyleri yapmak istememe (Tv seyretme, kitap okuma vb.),
- Gelecek ve sağlıkla ilgili endişeli olma,
- Huzursuzluk,
- İştahta azalma,
- Aşırı duygusallık,
- Bedensel belirtilerde artış (nedeni bulunamayan vücut ağrıları),
- İntihar düşünceleri,
- Sosyal aktivitelere katılmama,
- Yetersiz öz bakım.
Geriatrik Depresyonu Nasıl Fark Ederiz?
Hastalar, mutsuz ve üzgün görünürler. Değersizlik, umutsuzluk hislerini taşırlar. Geçmiş olaylar üzerinde düşünüp başarısızlıklarından ötürü kendilerini suçlarlar. Kendini çevresinden soyutlayabilir, yeme ve içmeden kesilebilirler. Ağır depresyon vakalarında ise kişiler yataklarından bile çıkmak istemezler. Hiçbir tedavinin onlara yarar sağlamayacağını ve tedaviyi kendileri için gereksiz gördüklerini söyleyebilirler.
Geriatrik Depresyonun Nedenleri Nelerdir?
Yaşlanmayla beraber şeker, inme, kalp hastalıkları, tansiyon, kanser daha sık görülmektedir. Bu hastalıklar kişilerin yaşamını büyük ölçüde etkilemektedir. Kişiler bir bakım evine ya da yakınlarına bağımlı hale gelebilmektedir.
- Bir başkasına bağımlı olmak,
- Eşin ölümü,
- Kişinin yalnız yaşaması,
- Maddi açıdan yetersiz olması,
- Bunama (demans) hastalığı,
- depresyon riskini artırmaktadır.
- Depresyonda Olan Kişiye Neler Söyleyebilirsiniz?
- Bu konuda yalnız değilsin. Senin için buradayım.
- Benim için değerlisin.
- Benim için önemlisin.
- Sana yardım etmek için ne yapabilirim?
Depresyonda Olan Kişiye Neler Söylememelisiniz?
- Her şey sende bitiyor.
- Herkes böyle zamanlardan geçer. Abartma!
- İyi tarafından bak.
- Durumun için hiçbir şey elimden gelmez.
- Toparla kendini artık.
- Senin neyin var yine?
- Şu an daha iyi olman gerekmez miydi?
Geriatrik Depresyonun Tedavisi Nasıldır?
Depresyon tedavisi bu hasta grubunda iyi sonuçlar vermektedir. Tedavisinde psikoterapi ve ilaç tedavisi uygulanır. Kişinin mevcut fiziksel hastalıklarının kontrol altına alınması ve ilaçlarını düzenli kullanması büyük önem taşır. Antidepresan ilaç kullanımı en az 6-12 ay arasında olmalı ve düzenli kullanılmalıdır.
Ayaktan tedavi şekli depresyon tedavisi için yeterlidir. Ancak, kişinin intihar riski yüksekse, hezeyanlar (gerçek dışı inançlar) mevcutsa, bilişsel fonksiyonlarında (bellek, dikkat, algı) bozukluk varsa destekleyici bir sosyal çevresi yoksa kişiye hastaneye yatırılarak tedavi gerekebilir.
Psikoterapiler geriatrik depresyonda oldukça etkilidir. Yaşamın anlamını sorgulayan hastalarda psikodinamik psikoterapi ve varoluşçu psikoterapi, günlük yaşamda karşılaşılan sorunlarla baş etme becerisi geliştirmek için bilişsel davranışçı psikoterapi etkilidir. Yaşlı hastalarda oldukça fazla görülen hayatın boş ve anlamsız gelmesi, değersizlik inançları ve ölüm korkusu üzerinde daha sık durulmaktadır. Destekleyici aileye sahip olmak tedavinin olumlu ilerlemesi açısından önemlidir.
Geriatrik Depresyon ve İntihar
Yaşlılık döneminde intihar artmaktadır. Bu artış 75 yaş ve üzerinde en yüksek oranda görülür. Kişilerin vasiyet hazırlama, intihar notu bırakma, yakınlarıyla vedalaşması intihar açısından yüksek risk göstergesidir. Boşanmış ve eşi vefat etmiş olan yaşlılarda daha fazla görülmektedir. Tıbbi diğer hastalıklarda intihar riskini artırmaktadır. Kalp ve böbrek yetmezlikleri, demans (bunama), kanser, beyin damar hastalıkları (anevrizma, tıkanma vb.) merkezi sinir sistemi hastalıkları da intihar riskini artırmaktadır.
Geriatrik Depresyonda Ailelerin Rolü
- Sadece özel günlerde değil, her zaman sevgi ve saygı gösterilmelidir.
- Kişileri yalnız bırakmayın. Sık sık arayın.
- Çocuklar arasındaki sorunlar depresyonu tetikleyeceğinden uzatılmadan çözüme kavuşturulmalıdır.
- Bir uzmandan randevu alın ve randevusuna eşlik edin.
- Hastanın dışa vurduğu duyguları küçümsemeyin.
- Kişinin keyif aldığı aktivitelere katılması için onu teşvik edin.
- Ev işlerinde yardımcı olmayı deneyin.
- Sadece özel günlerde değil her zaman sevgi ve saygı gösterin.
- Sürekli arayın ya da ziyarete gidin. Böylece kendilerini daha değerli hissedeceklerdir.
Bu içerik kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmış olup LifeClub Sağlık Hizmetleri Medikal Direktörlüğü tarafından kontrol edilmiştir.
Size özel atanacak LifeClub Hekimi'niz rehberliğinde bütünsel sağlık yönetimini güvenle deneyimleyebilir, daha iyi sağlıklı bir yaşam için LifeClub Wellness modülümüzle kişiye özel tasarlanacak online spor, diyet programlarını takip edebilir, ilgi alanlarınız doğrultusunda tüm içeriklere ulaşabilir ya da LifeClub Platform'da sağlıklı yaşama dair aradığınız hizmet ve ürünleri bulabilirsiniz. Şimdi LifeClub Dünyası'na adım atın!