Sağlıkta Bütüncül Yaklaşım

Bugüne kadar heyecandan hiç karnınıza ağrılar girdiği, korkudan ellerinizin terlediği anlar oldu mu? Peki ya kışın soğuk algınlığına yakalandığınızdan keyfinizin hiç olmadığı, mutsuz ve depresif hissettiğiniz zamanlar ? 

Konu insan doğası olunca kuşkusuz hemen hemen hepimiz bu durumları birçok kez yaşamışızdır. Bu durum bedenimiz ve zihnimiz arasındaki ilişkiye dair de oldukça derin bir merak uyandırmaktadır.  

Bedenimizin zihnimiz ve ruh sağlığımız üzerinde yarattığı etkilere ve bunun önemine  dair  yapılan birçok çalışma mevcut. Fakat zihnimizin de aynı ölçüde bedenimizi etkilediği ruh sağlığına duyulan ihtiyacın her geçen yıl artmasıyla beraber yadsıyamayacağımız bir gerçek haline geldi. O halde gelin ruh-beden ve zihin arasındaki bu ilişkiyi yakından inceleyelim;

İnsan Doğasının 3D’si Duygu-Düşünce-Davranış 

Bedenimiz sürekli olarak enerji üretir. Yaşamda gerek zihinsel gerekse bedensel olarak canlılığımızı ve varoluşumuzu koruruz. Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre gün içerisinde insanlar ortalama 6 binden fazla düşünce üretiyor. Bu durum düşünlerimizin ne kadar önemli olduğunu fark etmemizi sağlarken, düşüncelerimiz  üzerinde seçici olmayı da sağlığımızı korumak adına zorunlu hale getiriyor. 

Düşünce-Duygu ve Davranış birbirini direkt olarak etkileyen ve insan yapısında doğuştan var olan olgulardır. Örneğin, sabah uyandığınızda aklınıza önceki gün iş arkadaşınızla yapmış olduğunuz bir tartışma geldi. O anı tekrar yaşayarak öfkelendiniz. Bu da yoğun bir duyguyu açığa çıkardı. Bu duygu ile hareketle iş yerine gittiğinizde iş arkadaşınızı görmezden gelerek size soru sorduğunda ona cevap vermediniz.

Bu durum da düşüncenin yarattığı pasif agresif bir davranışı ortaya çıkardı. Öte yandan öfke duygusunun bedenimizde yarattığı gerginlik ise zihnin beden üzerindeki hızlı ve yoğun etkilerini açığa çıkardı.

Limbik sistemimizde yer alan ve beynimizin hafıza ve duygulardan sorumlu kısmı olan amigdala, öfke, korku gibi duygular karşısında tepki verir ve bu duyguları tehdit olarak algılayarak kendimizi korumamız için gereken sinyali bize gönderir. Zihin bir durumu tehlike olarak algıladığında beden oradan uzaklaşır.

Ateşe elimizi uzattığımızda aniden elimizi çekmemiz gibi, zihin de bazı durumları tehlike olarak hafızaya kaydeder. Zihnimiz bize zarar veren bu durumlar ve insanlar karşısında kendini korumaya alarak tehlikeden uzaklaşır. Bu sistemin yeterince iyi işlememesi durumunda da strese bağlı olarak gelişen ruhsal hastalıklar ortaya çıkmaktadır. 

Peki zihnimizle beden ve ruh sağlığımız üzerinde nasıl değişiklikler yaratıyoruz? 

STRES

Günlük hayatın koşturmacasında, evde, iş yerinde, sosyal alanlarda aklımızdan sayısız düşünce geçmekte ve bu düşünceler ile pek çok karar alıp, aldığımız kararları olabildiğince hayatımıza uygulamaktayız. 

Alınan kararlar her ne kadar düşüncenin ürünü gibi gözükse de düşünce ve davranışı birbirine bağlayan bir köprü de duygularımızdır. Tam da bu noktada bedende her duygunun bir yeri olduğunu söylemek yanlış olmaz. Duygu-Düşünce ve Davranış birbirini takip eden bir çark gibidir.

Dolayısıyla gün içerisinde aklımızdan geçen negatif düşünceler, başımıza gelen olumsuz olaylar ve bunların sonucunda yaşadığımız kaygı bizi direkt olarak stresin merkezine oturtmaktadır. Kısacası gün içerisinde aklımıza gelen negatif düşünceler bizlerde korku ve kaygı duygularını yaratmakta, sonucunda bu kaygı ve korkuyla hareket ederek davranışlarımız şekillenmektedir.

Zihinde saniyeler içerisinde gelişen bu düşünce ve duygu süreci aynı zamanda bedenimizde mide rahatsızlıkları, kalp hastalıklarına ve diğer pek çok hastalığa sebep olduğu gibi, psikolojik yönden bakıldığında özellikle kaygı bozukluğu ve depresyon gibi ruhsal hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.  

Beden sağlımıza dikkat ettiğimiz kadar zihinsel sağlımıza ve ruh sağlığımıza da gereken önemi göstermek bizi olası birçok hastalıktan koruyacaktır. Bunlardan herhangi birinde oluşan bir sorun adeta bir çarkın dişlileri gibi diğerlerini de olumsuz yönde etkileyecektir.

Ruh-Beden-Zihin bütünlüğü tam da bu noktada bizler için hayati önem taşımaktadır. Sağlıklı bir beden için düzenli spor ve düzenli beslenmeye özen gösterdiğimiz, uyku düzenimize dikkat ettiğimiz gibi, sağlıklı bir ruh ve zihin için ise stresten olabildiğince uzak durmalı, düşüncelerimiz konusunda farkındalık kazanmalı ve gerektiğinde psikolojik destek almaktan çekinmemeliyiz. Hayatta yaptığımız en büyük yatırım kendimiz için önce iyilik ve sağlık olmalı… 

Bu bilgiler, kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız.

Bu içerik kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmış olup LifeClub Sağlık Hizmetleri Medikal Direktörlüğü tarafından kontrol edilmiştir.

Size özel atanacak LifeClub Hekimi'niz rehberliğinde bütünsel sağlık yönetimini güvenle deneyimleyebilir, daha iyi sağlıklı bir yaşam için LifeClub Wellness modülümüzle kişiye özel tasarlanacak online spor, diyet programlarını takip edebilir, ilgi alanlarınız doğrultusunda tüm içeriklere ulaşabilir ya da LifeClub Platform'da sağlıklı yaşama dair aradığınız hizmet ve ürünleri bulabilirsiniz. Şimdi LifeClub Dünyası'na adım atın!